Dikkat EÄŸitimleri

KURUMSAL DÄ°KKAT  EĞİTÄ°MÄ°

NE SUNUYORUZ?

Dikkat EksikliÄŸi olan bireylerde unutkanlık, dalgınlık, dinleyememe, geç kalma, iÅŸleri erteleme, yönergeleri anlamada güçlük, dağınıklık, karar verme güçlüÄŸü, planlama becerisi eksikliÄŸi, zaman kavramı yoksunluÄŸu, her iÅŸi erteleme, görevlerine kendini tam verememe, bir iÅŸi zamanında bitirememe gibi belirtiler görülür. Bu belirtiler iÅŸ hayatı ve özel hayatta arzulanmayan durumları oluÅŸturmakta ve performans eksikliklerine yol açmaktadır. Bireyin dikkat eÄŸitimi olmaksızın diÄŸer planlamalarını tam anlamıyla gerçekleÅŸtirmesi mümkün deÄŸildir. Akademimizde uygulanan bilimsel teknikler sonucunda, dikkat eksikliÄŸi ve öÄŸrenmeden zaman yönetimine kadar uzayan sorunlar dizini minimum düzeye inmektedir.

EĞİTÄ°MLERÄ°MÄ°ZÄ°N NET VE GÖZLEMLENEBÄ°LÄ°R YARARLARI NELERDÄ°R?

• YaÅŸam Enerjisinde Artış
• Dikkat ve Konsantrasyon Artışı
• Verilen Görevleri Tamamlama
• Koordinasyon Becerisi
• Hafıza Becerilerinde Artış
• Düzenlilik
• Sosyal Ä°letiÅŸim Becerisinde GeliÅŸme
• Daha Az Kaygı
• Yüksek Motivasyon

Zihnimiz anda kalmaktan ziyade, daima geçmiÅŸ ve gelecek arasında düÅŸüncelere kapılarak gezinti halindedir. Zihni sıkça gezintide olan kiÅŸide sırasıyla yorgunluk, konsantrasyon eksikliÄŸi, dikkatsizlik, unutkanlık, hata yapma eÄŸilimi, stres, kaygı, öfke, depresyon ve tükenmiÅŸlik gibi belirtiler görülür. Oysa zihnimizi anda kalmasını saÄŸlayacak farklı tekniklerle eÄŸitebilir, rahatlatabiliriz. ÇeÅŸitli dikkat ve farkındalık uygulamaları bulunmaktadır.

Günümüz iÅŸ dünyasında, çalışanlarda konsantrasyon, yenilik ve yaratıcılık, doÄŸru ve hızlı karar verebilme, dayanıklılık ve duygusal zeka gibi özellikler aranmaktadır. Zihnimizi anda kalmaya ve dikkatimizi ana odaklamaya eÄŸitirken, çalışanlarda aranan bu özellikler de geliÅŸtirilmiÅŸ ve pekiÅŸtirilmiÅŸ olur.

Dikkat çalışmalarının bireyde olumlu kazanımlar saÄŸladığı bilimsel olarak kanıtlanmıştır. GeliÅŸmeler; psikolojik, biliÅŸsel, sosyal ve fizyolojik alanların tümünde görülmektedir. Bu etkiler, bireyin çevresinde iç ve dış etkilere karşı duygu ve psikolojik durumunu, olaylar karşısında zihnin ve düÅŸüncelerin berraklığını, iÅŸ-aile-özel yaÅŸamdaki sosyal çerçevede tutum-davranışlarını ve fizyolojik deÄŸiÅŸimlerini kapsamaktadır.

 Dikkat! Lütfen DÄ°KKATLÄ° olun !

 Ä°nsan yaÅŸamının her anında etkisini gösteren 'Dikkat ' dürtüsel bir süreç olarak öÄŸrenmenin ilk koÅŸulunu oluÅŸturmaktadır. Çünkü zihin denen kaydet-iÅŸle çabası bunu zorunlu kılmaktadır. EÄŸer dikkatimizi verebiliyorsak öÄŸrenmeden söz edebiliriz. Yani kısa süreli bellek ile uzun süreli bellek arasında bir iletiÅŸim oluÅŸturuyoruz demektir. Tam tersi durumda ise yanlış bildiÄŸimiz ‘ben öÄŸrendim’ edinimi kısa bir süre sonra bizi yüz üstü bırakmaktadır. Kısa süreli bellek, iÅŸleme geçirme sürecini tamamlayamamakta ve dikkatin biliÅŸsel iletiÅŸim ağını koparmaktadır.

Bir düÅŸünelim: yemek yerken dikkat eksikliÄŸi, neyi ne kadar ne lezzette yediÄŸimizi algılayamamamıza neden olur. 'Bilmem bugün öÄŸlen yemekte ne yemiÅŸtim ' gibi

Kitap okurken uygulayalım: Okuyorum ama anlamıyorum, ya da bir kaç sayfa sonra ne okuduÄŸumu hatırlayamıyorum.

Çok iyi bir gözlemciyim. Bakıyorum ama görmüyorum. Görmek, anlamlandırma çabası ise, görsel dikkatimizi gerçekten ne kadar kullanıyoruz.?

Aslında iyi bir dinleyiciyim, ama dinleme esnasında imgelemlerimden de vazgeçemiyorum. Elbette düÅŸünmek , hayal kurmak, hakkımız. Peki, konuÅŸmacı neye vurgu yapmıştı?

Sorumluluklarımı hep yerine getiririm. Tabi yetiştirebilirsem.!

Bu örnekleri ,  yaÅŸamımızın her alanından sıralayabiliriz. Fakat dikkat'i elden bırakmamamız gerekiyor.  Sonra geri döndüremiyor,  ikna da  edemiyoruz. Zamanla dikkatsizlik, alışkanlığımız olabiliyor.

Peki, teknolojinin sınırlarını yeniden belirlediÄŸi sınırsız bir süreçte neden oluyor da her ÅŸeye her an ulaşıp sonra terk ediyoruz. ÖÄŸrenmeyi neden öÄŸrenemiyoruz. Çünkü öÄŸrenmenin ön koÅŸulu 'DÄ°KKAT' ise dikkatimizi veremediÄŸimiz her an öÄŸrenemiyoruz demektir. Dikkat becerisi de bir öÄŸrenme etkinliÄŸi ise bunu muhafaza edip geliÅŸtirebiliriz. Dikkat dağıtıcıların istilasına uÄŸramış günümüz insan  zihni, bu ayırımcılığı nasıl yapacak dersiniz. Teknolojinin insan zihnine sunduÄŸu hazır ulaşım; al-kopyala-yapıştır ezberciliÄŸine son verip; yerini, al-yorumla-anlamlandır-uygula gibi biliÅŸsel süreçlere dönüÅŸtüÄŸü zaman zihin harekete geçecek ve anlamlandırma baÅŸlayacaktır. Bu da bilginin uzun süre muhafaza edilip; birbirinden bağımsız alanlarda dahi uygulanma olanağı saÄŸlayacaktır.

YaÅŸamsal etkinliklerimiz bize her koÅŸulda yeni bir öÄŸrenme olanağı saÄŸlar. Bu olanağı ancak dikkat becerisini geliÅŸtirdiÄŸimiz sürece deÄŸerlendirebiliriz. Çünkü dikkat, dürtüsel bir aÅŸama olarak bizi, neyi nasıl alacağımıza yönlendirir ve sonsuz bir ilerleme kaydederiz. Zihinsel uyarılmışlık hali bireyi, çevresinden gelen milyarlarca uyarıcılar arasından uygun olanı alıp iÅŸleme ve kaydetme çabasıyla zihinsel bir etkinlik yaratır. Bu etkinlik dikkatini veremeyen bireylerde  oluÅŸmamaktadır. Çünkü dış dünya uyarıcıları kısa bellekte hedefsiz bir gezinti yapar ve ayrılır: geçicidir ve kaygı düzeyini artırır. Bu yüzden duyu organlarımıza yönelik uyarıcı bombardımanından ayıklanmış seçicilik (odaklanma), iÅŸe yarar bilgiyi anlamlı ve kullanışlı hale getirir. Hem zihinsel etkinliklerdeki çatışma  hem de zamanı kullanma ve planlama hususunda  oluÅŸabilecek problemler ortadan kalkmış olur. Dikkatimiz bize duyarlılığı yüksek, kapasitesi sonsuz, farkındalığı bitimsiz ve en önemlisi unutkanlığı unutmuÅŸ saÄŸlıklı bireylere kapı aralayacaktır. Lütfen DÄ°KKAT’le yaÅŸayalım.